23 Aralık 2021 Perşembe
ÜLKÜCÜ ŞEHİT ZEKİ YILDIRIM
ÜLKÜCÜ ŞEHİT ZEKİ YILDIRIM
ŞEHİT OLDUĞU TARİH: 23 ARALIK 1978
ŞEHİT EDİLDİĞİ YER: KAHRAMANMARAŞ
DOĞDUĞU YER:
MESLEĞİ:
……..
OLAY GÜNÜ:
Türkiye’yi komünist işgale hazırlamak
için yıllardır estirilen terör,
devrimci solcu-komünist militanların
acımasız
ve haince faaliyetleri neticesinde kardeşi kardeşe kırdırmak, bir iç
savaşı çıkarmak planın
parçası
olarak Kahramanmaraş, Çorum, Sivas illerimizde toplu katliamlar yapmışlardır.
Bu katliamlar olurken yabancı
gizli servislerin de bu planın
içinde olduğu görülmüştür.
Bu tertip neticesinde mezhep çatışması
amaçlanmıştır.
Türk’ü Türke kırdırmak emeli güdülmüştür.
Alçakça
hazırlanmış olan ve uygulamaya koyulan terörden vatandaşlarımız ölmüştür.
Ülküdaşlarımızda bu saldırılardan nasibini alarak, şehit olmuştur. Ülküdaşımız Zeki Yıldırım’da bunlardan birisidir.
ÜLKÜDAŞIMIZA ALLAH’TAN RAHMET
DİLİYORUM
ÖNEMLİ NOT:
ŞEHİTLERİMİZLE İLGİLİ ELİNDE BİLGİ, RESİM OLAN VARSA YA DA DÜZELTİLMESİ GEREKEN
BİRŞEY VARSA LÜTFEN BANA ÖZEL MESAJDAN YAZSIN. TEŞEKKÜRLER.
ÜLKÜCÜ ŞEHİT SÜLEYMAN AYDOĞAN
ÜLKÜCÜ ŞEHİT SÜLEYMAN AYDOĞAN
ŞEHİT OLDUĞU TARİH: 23 ARALIK 1978
ŞEHİT EDİLDİĞİ YER: KAHRAMANMARAŞ
DOĞDUĞU YER:
MESLEĞİ:
……..
OLAY GÜNÜ:
Türkiye’yi komünist işgale hazırlamak
için yıllardır estirilen terör,
devrimci solcu-komünist militanların
acımasız
ve haince faaliyetleri neticesinde kardeşi kardeşe kırdırmak, bir iç
savaşı çıkarmak planın
parçası
olarak Kahramanmaraş, Çorum, Sivas illerimizde toplu katliamlar yapmışlardır.
Bu katliamlar olurken yabancı
gizli servislerin de bu planın
içinde olduğu görülmüştür.
Bu tertip neticesinde mezhep çatışması
amaçlanmıştır.
Türk’ü Türke kırdırmak emeli güdülmüştür.
Alçakça
hazırlanmış olan ve uygulamaya koyulan terörden vatandaşlarımız ölmüştür.
Ülküdaşlarımızda bu saldırılardan nasibini alarak, şehit olmuştur. Ülküdaşımız Süleyman Aydoğan’da bunlardan birisidir.
ÜLKÜDAŞIMIZA ALLAH’TAN RAHMET
DİLİYORUM
ÖNEMLİ NOT:
ŞEHİTLERİMİZLE İLGİLİ ELİNDE BİLGİ, RESİM OLAN VARSA YA DA DÜZELTİLMESİ GEREKEN
BİRŞEY VARSA LÜTFEN BANA ÖZEL MESAJDAN YAZSIN. TEŞEKKÜRLER.
ÜLKÜCÜ ŞEHİT MEHDİ KÖKLÜ
ÜLKÜCÜ ŞEHİT MEHDİ KÖKLÜ
ŞEHİT OLDUĞU TARİH: 23 ARALIK 1978
ŞEHİT EDİLDİĞİ YER: KAHRAMANMARAŞ
DOĞDUĞU YER:
MESLEĞİ:
……..
OLAY GÜNÜ:
Türkiye’yi komünist işgale hazırlamak için yıllardır estirilen
terör, devrimci solcu-komünist militanların acımasız ve haince faaliyetleri
neticesinde kardeşi kardeşe kırdırmak, bir iç savaşı çıkarmak planın parçası
olarak Kahramanmaraş, Çorum, Sivas illerimizde toplu katliamlar yapmışlardır.
Bu katliamlar olurken yabancı gizli servislerin de bu planın içinde olduğu
görülmüştür. Bu tertip neticesinde mezhep çatışması amaçlanmıştır. Türk’ü Türke
kırdırmak emeli güdülmüştür. Alçakça hazırlanmış olan ve uygulamaya koyulan
terörden vatandaşlarımız ölmüştür. Ülküdaşlarımızda bu saldırılardan nasibini
alarak, şehit olmuştur. Ülküdaşımız Mehdi
Köklü’de bunlardan birisidir.
ÜLKÜDAŞIMIZA ALLAH’TAN RAHMET DİLİYORUM
ÖNEMLİ NOT: ŞEHİTLERİMİZLE İLGİLİ ELİNDE
BİLGİ, RESİM OLAN VARSA YA DA DÜZELTİLMESİ GEREKEN BİRŞEY VARSA LÜTFEN BANA
ÖZEL MESAJDAN YAZSIN. TEŞEKKÜRLER.
ÜLKÜCÜ ŞEHİT EYUP İN
ÜLKÜCÜ ŞEHİT EYUP İN
ÜLKÜCÜ ŞEHİT CAHİT DOĞRUYOL
ÜLKÜCÜ ŞEHİT CAHİT DOĞRUYOL
ÜLKÜCÜ ŞEHİT HAYRULLAH SEVGÜR
ÜLKÜCÜ ŞEHİT
HAYRULLAH SEVGÜR
ŞEHİT OLDUĞU TARİH: 23 ARALIK 1978
ŞEHİT EDİLDİĞİ YER: KAHRAMANMARAŞ
DOĞDUĞU YER: KAHRAMANMARAŞ
MESLEĞİ:
Ailesinin tek oğlu idi. O zaman 22
yaşındaydı. Ankara Ticaret Turizm Yüksek Öğretmen Okulu’nda öğrenci idi. Üçüncü
sınıfta okuyordu. Devam mecburiyeti olmadığı için imtihan dönemleri hariç hep
memleketinde olurdu.. Boşta kalmasın diye de babası ona küçük bir tuhafiye dükkanı
açmıştı. Günün büyük bölümünü bu dükkanda
geçirirdi. Hayrullah, dinine-imanına, vatanına, milletine son derece bağlı,
büyüklerine son derece saygılı yiğit bir delikanlıydı. Beş vakit namazını
kılardı. Kimsenin etlisine sütlüsüne karışmaz, geceleri de geç vakitlere kadar
kitap okurdu.
OLAY GÜNÜ:
Olay günü
sabah yine erkenden kalktı. Kahvaltı bile yapmadı. Çok sıkıntılı bir hali
vardı. Üzerine büyük bir durgunluk çökmüştü. Bir gece önce Maraş’ı silah
takırtıları kaplamıştı. Bazı semtlerden alevler yükseliyordu. ‘Gidip bir
bakayım’ diye izin istedi. Ortalık karışık olduğu için
ÜLKÜDAŞIMIZA ALLAH’TAN RAHMET DİLİYORUM
ÖNEMLİ
NOT: ŞEHİTLERİMİZLE İLGİLİ ELİNDE BİLGİ, RESİM OLAN VARSA YA DA DÜZELTİLMESİ
GEREKEN BİRŞEY VARSA LÜTFEN BANA ÖZEL MESAJDAN YAZSIN. TEŞEKKÜRLER.
ÜLKÜCÜ ŞEHİT YAŞAR DURUKAN
ÜLKÜCÜ ŞEHİT YAŞAR
DURUKAN
ŞEHİT OLDUĞU TARİH: 23 ARALIK 1979
ŞEHİT EDİLDİĞİ YER: AYDIN-KOÇARLI İLÇESİ
DOĞDUĞU YER: AYDIN- KOÇARLI İLÇESİ-
YENİKÖY
MESLEĞİ: ÖĞRENCİ
1956 doğumlu olup 23 yaşındaydı. Karadeniz
Teknik Üniversitesi Makine bölümünde okuyordu. Okulun ülkücü teşkilat
yönetiminde görev almıştı. Okul sık sık saldırıya uğruyordu. Ülkücü öğrenciler
komünist militanlarca baskı altına alınmaya çalışıyordu. Bu tür baskıya maruz
kalanlardan biri de Yaşar’dı. Zaman zaman göğüs göğse kavga oluyordu. O
kavgalardan birinde bir komünist militan yaralanmıştı. o yüzden Yaşar
tutuklandı. Son sınıf öğrencisiydi. Ülkücü öğrencileri okuldan uzaklaştırmak
için yapılan bu saldırıda nefsi müdafaa vardı. Ama bunu kim dinlerdi. Yaşar beş
yıl hapis cezası aldı. Bir süre Trabzon cezaevinde yattı, kalan kısmını da
memleketi olan Aydın koçarlı cezaevinde tamamlamak istedi. Oraya nakil edildi.
OLAY GÜNÜ:
Koçarlı cezaevindeyken; o gün mahkumlardan
4 komünist militan, Yaşar’a bıçaklı, şişli saldırıda bulundu. Aldığı yaralardan
dolayı şehit oldu. Cenazesi köyünde toprağa verildi.
ÜLKÜDAŞIMIZA ALLAH’TAN RAHMET
DİLİYORUM
ÖNEMLİ NOT: ŞEHİTLERİMİZLE İLGİLİ ELİNDE
BİLGİ, RESİM OLAN VARSA YA DA DÜZELTİLMESİ GEREKEN BİRŞEY VARSA LÜTFEN BANA
ÖZEL MESAJDAN YAZSIN. TEŞEKKÜRLER.
ÜLKÜCÜ ŞEHİT ABDULLAH POLAT
ÜLKÜCÜ ŞEHİT ABDULLAH POLAT
ŞEHİT OLDUĞU TARİH: 23 ARALIK 1978
ŞEHİT EDİLDİĞİ YER: KAHRAMANMARAŞ
DOĞDUĞU YER:
MESLEĞİ:
Şehidimizi babası Mehmet Polat şöyle
anlatıyor:
“Abdullah’ım benim ikinci eşim Fatma’dan
doğan tek çocuğumdu. O günlerde 16 yaşındaydı. Bıyığı daha yeni terliyordu.
Okullar karışık diye onu bir oto elektrikçisinin yanına çırak olarak vermiştik.
Meslek öğrensin, elinde bir sanatı olsun istemiştik. Şehirde taksicilik yapan
ve benim gibi aynı adı taşıyan büyük oğlum Mehmet’in yanında kalır, hafta
sonlarında da buraya, köye gelirdi. 23 Aralık Cumartesi günü idi... O akşam bu
yörede bir yakınımızın düğünü vardı. Abdullah’ı bekledik, gelmedi. Gece düğüne
gittik. Düğün esnasında Maraş tarafından gökyüzüne alevlerin yükseldiğini
gördük. Maraş köye çok yakındı. Şehirden gelen otomatik silah sesleri susmak
bilmiyor, cayırtılar-takırtılar gecenin sessizliğini ve karanlığını yırtıyordu.
Düğün dernek kalmadı. Herkes evine çekildi. Bu böyle dört gün, dört gece sürdü.
Çocuk hala ortalıkta yoktu. 26 Aralık Salı günü ortalık yatıştı. Şehirde
taksicilik yapan büyük oğlum Mehmet, köye geldi. Ona, ‘şehirde ne var ne yok?’ diye sordum. Olanları anlattı. Çok kötü
şeyler olmuştu. Abdulah’ı da sordum. Bana ‘baba,
ben Abdullah’ı, daha Cuma’dan yolladım köye, gelmedi mi? Ben, onun burada
olduğunu sanıyordum’ deyince ben ‘eyvah’
dedim ve yüreğim cayır cayır yanmaya başladı. Annesini de bir telaştır aldı.
Yüreğimize ateş, içimize de kurt düşmüştü. Duramadık, kalktık Mehmet’in
arabasına binip Maraş’a gittik. Her yerde Abdullah’ı aramaya başladık...
Sabahı zor ettim. Uyudum mu uyumadım mı?
bilemiyorum. Hep kabuslarla uğraştım. Sabaha olur, olmaz yine yola koyulduk.
Ben tekrar hastahaneye gittim. Saat 09.00 olmuştu. Benim gibi kayıplarını
arayan birçok kişi vardı. Ortalık insan kaynıyordu. Hoparlörden bir ses duyduk.
‘Dikkat! Dikkat!.. aşağıda soğuk hava
deposunda... Buzhane de cenazeleri olanlar gidip alsınlar’ diye... Bunu
duyunca, birçok kişi gibi bende kooperatifin oradan aşağıya, depoya girdim. Her
taraf ceset dolu idi. Cenazesini alanlar dışarıdaki kamyonlara, komyonetlere
koyup götürüyorlardı. Görevliler yazıp-çizip cenazeleri sahiplerine teslim
ediyorlardı. Bende gittim, cesetlerin arasında oğlumu aramaya başladım.
Bulamadıkça da seviniyordum. Sonra dört, beş tane de üzeri kapalı tabut gördüm.
Kapaklarını açtım baktım. Hepside kadındı. Kapaklarını kapattım. Yine sevindim...
‘İnşallah olmaz’ diyede dua
ediyordum. Sonra ilerden üç dört kişinin geldiğini gördüm. Bir başka bölümden
çıkmışlardı. Onlara ‘oralarda başka
cenaze var mı?’ diye sordum. ‘Var’
dediler ve yanımdan geçip gittiler.
Ben bu seferde o tarafa yöneldim... Ama ayaklarım
gitmiyordu. Keşke onların arasında da olmasa... Keşke orada da bulamasam, diye
dua ediyordum. Sonra vardım gittim. Gördüğüme inanamadım. Abdullah’ım, küçük
yavrum, arslanım o cesetler arasında uzanmış, cansız yatıyordu. Baktım, bir
daha baktım. Aklıma gelen başıma gelmişti. Evet oydu... Cesetler arasından onu
çekip çıkardım. Yere çömeldim, başını kucağıma aldım... Yüzü tertemizdi ve bana
melekler gibi gülüyordu. Görünürde vücudunda yara da yoktu. Ama başını biraz
çevirdiğimde ensesinde arkadan yediği tek kurşunun yarasına gördüm. Kendimi
tutamadım, üzerine kapanıp hüngür hüngür ağlamaya başladım. Ondan sonrasını
hatırlamıyorum. Beni çekip götürmüşler... Gidip bizimkilere haber vermişim.
Onlarda gelip cenazeyi teslim almışlar. Sonra köye getirdik ve cenazeyi toprağa
verdik. Allah (CC) mekanını cennet eylesin. Allah (CC) hiçbir babaya böyle
evlet acısı tattırmasın.”
ÜLKÜDAŞIMIZA ALLAH’TAN RAHMET DİLİYORUM
ÖNEMLİ NOT: ŞEHİTLERİMİZLE İLGİLİ ELİNDE
BİLGİ, RESİM OLAN VARSA YA DA DÜZELTİLMESİ GEREKEN BİRŞEY VARSA LÜTFEN BANA
ÖZEL MESAJDAN YAZSIN. TEŞEKKÜRLER.
ÜLKÜCÜ ŞEHİT ADEM ARMUT
ÜLKÜCÜ ŞEHİT ADEM ARMUT