3 Temmuz 2021 Cumartesi

TÜRK MİLLİYETÇİSİ ÜLKÜCÜ ŞEHİT HASAN YAR

 




TÜRK MİLLİYETÇİSİ ÜLKÜCÜ ŞEHİT HASAN YAR

ŞEHİT OLDUĞU TARİH: 3 TEMMUZ 1980
ŞEHİT EDİLDİĞİ YER: TRABZON
DOĞDUĞU YER: TRABZON-OF İLÇESİ-GÜLPINAR BELDESİ
MESLEĞİ:   ÖĞRENCİ
 16 yaşındaydı. Trabzon lisesinde okuyordu.
OLAY GÜNÜ: 

O gün, Atapark’da bulunan Büyük Ülkü Derneğine gitmemişti. Ülküdaşları merak edip evine gitmişti. Yerde Hasan yatıyordu. Katillerle mücadele etmişti. Boynunda 15 cm’lik kadın tırnağı izi olan çizik vardı. 2 kurşun sıkmışlardı. biri burun ile üst dudak arasındaki (sağ burun deliğinin altında), diğeri sol kulağının önünde idi. Ülküdaşımız şehit olmuştu.

Ankara /OTDÜ' de başka bir olaydan ötürü yakalanan komünist kadın,olayı itiraf etmiş ve onun için Ankara'dan görevlendirildiklerini söylemiştir.
ÜLKÜDAŞIMIZA ALLAH’TAN RAHMET DİLİYORUM

ÖNEMLİ NOT: ŞEHİTLERİMİZLE İLGİLİ ELİNDE BİLGİ, RESİM OLAN VARSA YA DA DÜZELTİLMESİ GEREKEN BİRŞEY VARSA LÜTFEN BANA ÖZEL MESAJDAN YAZSIN. TEŞEKKÜRLER

TÜRK MİLLİYETÇİSİ ÜLKÜCÜ ŞEHİT AHMET ÇOLAK

 


ÜLKÜCÜ ŞEHİT AHMET ÇOLAK

ŞEHİT OLDUĞU TARİH: 3 TEMMUZ 1980
ŞEHİT EDİLDİĞİ YER: ORDU

DOĞDUĞU YER: NİĞDE

MESLEĞİ:  POLİS

Kendi Mezarını Kazan Polis Fatsa'nın Çullu tepesindeki ağaçlar insanlık tarihinde ender rastlanan hazin bir olaya tanık oluyorlardı... Görevinin kutsal gereğini ifadan çekilmemiş bir polise, Halkevi mensupları, kendi eşeceği mezara diri diri gömülme kararı vermiş ve Sadi Ekis, Cemal Yakan isimindeki devrimcileri onlara yardım edeceklerle birlikte cezayı infaza memur etmişlerdi. Cumhuriyet Meydanı'ndan kaçırılan Niğdeli polis buraya getirilmiş ve eline kazma verilmişti... Devrimciler bir iki soru sormuş, o hiç cevap vermemişti... Sadi biraz öfkeli: "O şoförü de sen götürmüştün hastaneye değil mi?" dedi.. Polis bir şey duymuyor, konuşmuyordu... Ter kan içinde toprağı kazıyor, arasıra büyük ümitle Fatsa'ya doğru bakıyor, son bir kurtuluş olarak gelecek ekip arabasını, ya da yiğit birkaç Fatsalı genci boşuna bekliyordu. Bütün ümidini kaybetmişti...
Hayatta kalabilmesini sağlayacak hiçbir yolun kalmadığını anlar, yaklaşan ölümünün gölgesini çevresinde görür gibiydi... Anlaşılmaz duygular içinde düşünmesine rağmen, geçen her saniye onu değişik bir şuurlu oluşa götürüyordu... O değil de devrimci gençler, ondaki bu yönelişi anlayamamanın bunalımını duyuyorlardı.
Güç anlaşılır bir durumdu.
Tablonun en korkunç, en hazin yönlerinden biri de bu manadaki işkence idi...
Bir bakıma işkence yapanlar anlayamadıkları, kaynağını kestiremedikleri bir işkence duyuyorlardı... Bu, insan gerçeğini anlayamamış, onu sadece et ve kemik merkezli değerlendiren görüşten ileri geliyordu.
Halbuki insan sadece et ve kemik değildi...
Attığı topraklar... Ve dudaklarında, simasında acı bir tebessüm...
Tam anlamıyla Allah'sız olduklarını bildiğinden onlardan en ufak bir acıma, yardım beklemediği gibi, neredeyse polis onlara acıyordu... İnancı bütün bir Müslüman'dı. Her şeyin Allah'dan olduğuna inanıyor, yalnız ahının bu fani dünyada dahi onları çok perişan edeceğini hissediyordu...
Onu öldürecekleri kesindi...
Her insan mutlaka ölümü tadacaktı. Ölüme, inanmış olarak, Allah'ı bilir olarak yaklaşmış olmanın mutluluğunu yaşıyordu. Ölüm anı mutlaka çok dehşetli idi... Bilhassa imansızlar için. Asıl korkulacak o andı...
Geçen hafta evinde okuduğu İhya kitabındaki hadisi büyük bir soğukkanlılıkla hatırladı:
"Eğer ölünün saçlarından bir saç, sem‚ ve yeryüzü ehline konsa, Allah'ın izni ile bütün insanlar ölürdü."
Ölüm anı ve kabir hakkında çok bildiği vardı. Allah'a inanmış, dine bağlı salih kimseler için ölüm Hakka kavuşmaktı.
"O kabir, ehli iman için bu dünyadan daha güzel bir aleme Nur'a açılan bir kapı idi..."
O, bu yüce fikirlerin verdiği güç altında biraz sonra diri diri gömüleceği kendi mezarını kazdırılan biri değil, bir çiçek bahçesinden çiçek toplayan huzurlu bir insan görünümünü veriyordu. Konuşması, özlem duyduğu alemlerin has kokularını yakından duymuş olmasından geliyordu...
Onun bu hayret verici tavrı tarihlerin en korkunç zulmünü işlediklerinden dahi bihaber devrimci gençleri çileden çıkarıyor, sinirlerini alt üst ediyordu. Çelişki o kadar açıktı ki, kazılan mezara oradaki devrimciler girecekti... Ellerindeki silahlara, demir sopalara rağmen onlar korku içinde ve şuursuz bir durumdaydılar... Kazılan toprakları polise elleriyle attırdılar. Bir ara biraz yorulmuştu, bu hareketlerinden belli oluyordu. Sadi "durmasana" diye titrek bir sesle bağırarak elindeki tabanca dipçiği ile çenesine vurmuş, polisin dişleri kanamış, ağzından kan gelmeye başlamıştı...
Polis yere yıkılmıştı... Kalktı, doğruldu. Onlar merakla ne söyleyecek diye ona bakıyorlardı. O sadece görünen Fatsa'ya ve Büyük Cami'nin minaresine doğru bakarken, "zulme rıza zulümdür" diye içinden söylendi.. Onlara hiç bakmadı...


Zaten onları çevresinde birer siyah karartı şeklinde görüyordu. Göz ucu ile çenesine inen Sadi'nin elindeki silaha baktı, kendi silahı idi... Eğildi... Toprakları çekiyordu mezardan. En son hatırladığı bir ayetti: "Sizi toprak'tan halk ettik, yine toprağa döndürecek ve yine tekrar Oradan dirilteceğiz..."
İmansız gitmemek için direndi, son gücüne kadar mücadele etti, kafasına sırtına yediği demir sopalarla bitap bir durumdaydı. Elbiseleri ile birlikte, henüz ruhunu teslim etmemişken mezara gömdüler onu...


Birer sigara yakıp Çullu tepesinden ayrılırken toprak altından gelen uğultuları vadideki ağaçlar, kuşlar ve esen rüzgar duymuştu ama, devrim savaşçıları duymamıştı... Onlar çikolata görmemiş çocuklara, çikolata götürmenin kurtarıcı, özgürlükçü ve insancıl (!) görevini üstlendikleri inancı içindeydiler..
Şüphesiz katillikleri farkında idiler, ama bunlara çikolata görmemiş insanlara çikulata götürebilecek insani yol ve ideallerin de bulunduğunu-bulunabileceğini anlatamamış ya da öğretememiş yönetici, öğretmen, egoist politikacı ve insanların da bu suçlulukta hisseleri vardı. Hazin olan o meçhul suçluların-suçluluklarının farkında bile olmayışları idi...
Olaydan dört ay sonra şehit polisin ruhu birçok Fatsa'lı onun ahının yapanların yanına kalmadığına, düşünce ve hislerinde yanılmadığına şahid oluyordu.
Sadi, keşif için getirildiği polisin mezarı başından kaçmaya yeltenirken, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin mensubu bir yüzbaşının kurşunu ile beyni parçalanarak, diğer devrimci arkadaşları ise 11 Temmuz'da Fatsa'ya yapılan nokta operasyonundan sonra jandarma ile çatışmaya girdikleri ormanlarda öldürülüyordu.

ÜLKÜDAŞIMIZA ALLAH’TAN RAHMET DİLİYORUM

ÖNEMLİ NOT: ŞEHİTLERİMİZLE İLGİLİ ELİNDE BİLGİ, RESİM OLAN VARSA YA DA DÜZELTİLMESİ GEREKEN BİRŞEY VARSA LÜTFEN BANA ÖZEL MESAJDAN YAZSIN. TEŞEKKÜRLER

TÜRK MİLLİYETÇİSİ ÜLKÜCÜ ŞEHİT GÜLAY BAŞOVA

 





ÜLKÜCÜ ŞEHİT GÜLAY BAŞOVA

ŞEHİT OLDUĞU TARİH: 3 TEMMUZ 1980
ŞEHİT EDİLDİĞİ YER: ADANA

DOĞDUĞU YER: RİZE İLİ, ÇAYELİ İLÇESİ

MESLEĞİ:   ÖĞRENCİ

Aslen Rize’nin Çayeli ilçesinden olup.21 yaşındaydı Ailesiyle birlikte İzmir’de ikamet ediyorlardı. İzmir Kız Lisesi mezunu olup Adana Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi 3.sınıf öğrencisiydi

OLAY GÜNÜ: 

Adana Seyhan semti Fatihler Mahallesi Mücahitler Caddesi'nde sabah saat 08.30 sıralarında okuluna gitmek için bir ülküdaşıyla birlikte otobüs beklerken otobüs durağında üç komünist militan tarafından kurşunlanarak ağır yaralandı hastaneye kaldırılmak istensede yolda şehit düştü. Aynı olayda yanındaki Ülküdaşımızda ağır yaralanmıştı. Cenazesi İzmir ilimize bağlı Karabağlar ilçesinin Paşaköprü mezarlığında toprağa verildi.

ÜLKÜDAŞIMIZA ALLAH’TAN RAHMET DİLİYORUM

 

ÖNEMLİ NOT: ŞEHİTLERİMİZLE İLGİLİ ELİNDE BİLGİ, RESİM OLAN VARSA YA DA DÜZELTİLMESİ GEREKEN BİRŞEY VARSA LÜTFEN BANA ÖZEL MESAJDAN YAZSIN. TEŞEKKÜRLER

TÜRK MİLLİYETÇİSİ ÜLKÜCÜ ŞEHİT MUSTAFA SOYLU

 





 TÜRK MİLLİYETÇİSİ ÜLKÜCÜ ŞEHİT MUSTAFA SOYLU

ŞEHİT OLDUĞU TARİH: 03 TEMMUZ 1977
ŞEHİT EDİLDİĞİ YER: ADIYAMAN-BESNİ

DOĞDUĞU YER: ADIYAMAN-BESNİ-HARMANARDI KÖYÜ

MESLEĞİ:         ÖĞRENCİ

20 yaşındaydı. Öğretmen Lisesinden daha yeni mezun olmuştu. ÜOD(Ülkü Ocakları Derneği) Başkanlığını yürütüyordu. Üniversiteye hazırlanıyordu.

OLAY GÜNÜ: 

Üniversite girmek için imtihana(sınava) girmişti. Besni’ye dönüyordu. Otobüs Gölbeşı İlçesinde durdu. Devrimci solcu-komünist militanlar otobüsün içine girerek, ülküdaşımızı kurşunlayarak, şehit ettiler.

ÜLKÜDAŞIMIZA ALLAH’TAN RAHMET DİLİYORUM

ÖNEMLİ NOT: ŞEHİTLERİMİZLE İLGİLİ ELİNDE BİLGİ, RESİM OLAN VARSA YA DA DÜZELTİLMESİ GEREKEN BİRŞEY VARSA LÜTFEN BANA ÖZEL MESAJDAN YAZSIN. TEŞEKKÜRLER

TÜRK MİLLİYETÇİSİ ÜLKÜCÜ ŞEHİT MESUT AKARSU

 



 TÜRK MİLLİYETÇİSİ ÜLKÜCÜ ŞEHİT MESUT AKARSU

ŞEHİT OLDUĞU TARİH: 03 TEMMUZ 1979
ŞEHİT EDİLDİĞİ YER: BALIKESİR

DOĞDUĞU YER: BALIKESİR-GÖNEN İLÇESİ

MESLEĞİ:        

16 yaşındaydı. MHP Balıkesir-Gönen İlçesi Başkanı Bülent Akarsu’nun kardeşiydi. Bülent Akarsu’nun matbaası vardı. Mesut abisinin yanında matbaada çalışıyordu.

OLAY GÜNÜ: 

MHP Gönen İlçe başkanı Bülent Akarsu ve kardeşi Mesut matbaada çalışıyorlardı. Matbaaya devrimci solcu-komünist militanlar silahlı baskın düzenlediler. Silahlarını ateşlediler, ilk vurulan MHP Gönen İlçe başkanı Bülent Akarsu oldu. Abisinin vurulduğunu gören Mesut Akarsu saldırganlara karşı koymaya çalıştı. Bu seferde katiller Mesut’u vurdular. Mesut şehit olmuş, abisi Bülent Akarsu’da yaralanmıştı.

ÜLKÜDAŞIMIZA ALLAH’TAN RAHMET DİLİYORUM

ÖNEMLİ NOT: ŞEHİTLERİMİZLE İLGİLİ ELİNDE BİLGİ, RESİM OLAN VARSA YA DA DÜZELTİLMESİ GEREKEN BİRŞEY VARSA LÜTFEN BANA ÖZEL MESAJDAN YAZSIN. TEŞEKKÜRLER

TÜRK MİLLİYETÇİSİ ÜLKÜCÜ ŞEHİT NAZMİ GÜMÜŞ

 


 TÜRK MİLLİYETÇİSİ ÜLKÜCÜ ŞEHİT NAZMİ GÜMÜŞ

ŞEHİT OLDUĞU TARİH: 03 TEMMUZ 1978
ŞEHİT EDİLDİĞİ YER: ANKARA

DOĞDUĞU YER: BURDUR-GÖLHİSAR İLÇESİ

MESLEĞİ:         ÖĞRENCİ

19 yaşındaydı. Çiftçi bir ailenin çocuğuydu. Anakara Mali Bilimler Yüksek okulunda okuyordu. Manisa Öğrenci yurdunda kalıyordu. Mali Bilimler Yüksek okulunun ülkücü teşkilatı kurucularındandı.

 

OLAY GÜNÜ: 

 Yurtta harçlığını unutmuştu, ülküdaşlarından ayrıldı yurda harçlığını almaya gitti. Ülküdaşları onun yalnız gitmesini pek istemediler. Ama o yinede gitti. Hacettepe Tıp fakültesinin önünden geçerken devrimci solcu komünist militanlar ülküdaşımızı kurşun yağmuruna tuttular. Ağır yaralanan ülküdaşımızı Hacettepe Tıp fakültesinin hastanesine kaldırdılar. Bütün çabalara rağmen kurtarılamadı ve şehit oldu.

 

ÜLKÜDAŞIMIZA ALLAH’TAN RAHMET DİLİYORUM

 

ÖNEMLİ NOT: ŞEHİTLERİMİZLE İLGİLİ ELİNDE BİLGİ, RESİM OLAN VARSA YA DA DÜZELTİLMESİ GEREKEN BİRŞEY VARSA LÜTFEN BANA ÖZEL MESAJDAN YAZSIN. TEŞEKKÜRLER

TÜRK MİLLİYETÇİSİ ÜLKÜCÜ ŞEHİT SELAHATTİN SAYIN

 


TÜRK MİLLİYETÇİSİ ÜLKÜCÜ ŞEHİT SELAHATTİN SAYIN

ŞEHİT OLDUĞU TARİH: 03 TEMMUZ  1980
ŞEHİT EDİLDİĞİ YER: ANKARA

DOĞDUĞU YER:

MESLEĞİ:   İŞÇİ

Evli ve 1 çocuğu vardı.. Keçiören Atapark Mahallesi’nde ailesiyle birlikte oturuyordu. Keçiören Çevre Sağlık Koleji'nde hizmetli olarak çalışıyordu.  Ülkücü işçiler Derneği üyesiydi.

OLAY GÜNÜ: 

Sabah saat 07.00 sıralarında evinden çıkıp işyerine doğru giderken, kendisini takip eden iki komünist militan tarafından Sanatoryum Hastahanesi önünde sırtından kurşunlanarak şehit edildi.

ÜLKÜDAŞIMIZA ALLAH’TAN RAHMET DİLİYORUM

ÖNEMLİ NOT: ŞEHİTLERİMİZLE İLGİLİ ELİNDE BİLGİ, RESİM OLAN VARSA YA DA DÜZELTİLMESİ GEREKEN BİRŞEY VARSA LÜTFEN BANA ÖZEL MESAJDAN YAZSIN. TEŞEKKÜRLER

TÜRK MİLLİYETÇİSİ ÜLKÜCÜ ŞEHİT HAYRİ TAŞDEMİR

 


TÜRK MİLLİYETÇİSİ ÜLKÜCÜ ŞEHİT HAYRİ TAŞDEMİR

ŞEHİT OLDUĞU TARİH: 03 TEMMUZ 1977
ŞEHİT EDİLDİĞİ YER: GAZİANTEP

DOĞDUĞU YER: GAZİANTEP –OĞUZELİ- HACAR BELDESİ (GÜRSU)

MESLEĞİ:         ÇİFTÇİ

27 yaşındaydı. Evli ve 6 çocuğu vardı. Hacar Köyünde çitçilik yapıyordu. ÜLKÜ-KÖY (Ülkücü Köylüler Derneği) Başkan yardımcısıydı.

OLAY GÜNÜ: 

3 Temmuz günü, Gürsu Beldesinde kardeşi Hayri’yle birlikte ÜLKÜ-KÖY Derneğinden çıktılar. Köylerine gitmek için köyün arabasının kalktığı yere doğru yürüdüler. Beldenin en işlek caddesinde CHP’li Belediye başkanın oğlu  Ali Rıza Akkaya ve CHP Gençlik kolları başkanı tarafından kalabalığın gözleri önünde kurşunlanarak ağır yaralandılar. Abisi Mustafa Taşdemir olay yerinde şehit oldu, Hayri Taşdemir’de kaldırıldığı hastanede 3 gün sonra şehit oldu.

ÜLKÜDAŞIMIZA ALLAH’TAN RAHMET DİLİYORUM

ÖNEMLİ NOT: ŞEHİTLERİMİZLE İLGİLİ ELİNDE BİLGİ, RESİM OLAN VARSA YA DA DÜZELTİLMESİ GEREKEN BİRŞEY VARSA LÜTFEN BANA ÖZEL MESAJDAN YAZSIN. TEŞEKKÜRLER

03 TEMMUZ GÜNÜ ŞEHİT OLAN TÜRK MİLLİYETÇİSİ ÜLKÜCÜLER

 

03 TEMMUZ GÜNÜ ŞEHİT OLAN TÜRK MİLLİYETÇİSİ ÜLKÜCÜLER

03 TEMMUZ: ŞEHİTLİĞİNİN YIL DÖNÜMÜ SEBEBİYLE AŞAĞIDA İSİMLERİNİ YAZMIŞ OLDUĞUM ÜLKÜDAŞLARIMA ALLAH’TAN RAHMET DİLİYORUM.

---BU BİR SAĞ-SOL ÇATIŞMASI- KARŞIT GÖRÜŞ KAVGASI DEĞİLDİ. BU TÜRK MİLLETİNİN VAROLUŞ MÜCADELESİ- HAK İLE BATILIN SAVAŞIYDI. DOĞRUDAN TÜRK MİLLETİNİ VE DEVLETİNİ İLGİLENDİREN BİR MÜCADELEYDİ.---

(Not: yanında yazdığım iller şehit olduğu yerdir. Doğduğu memleket değildir. Açıklamalı paylaşımımda doğum yerlerini de veriyorum.)

 

1-    MUSTAFA SOYLU-03 TEMMUZ 1977-ADIYAMAN

2-    HAYRİ TAŞDEMİR-03 TEMMUZ 1977-GAZİANTEP

3-    NAZMİ GÜMÜŞ-03 TEMMUZ 1978-ANKARA

4-    MESUT AKARSU-03 TEMMUZ 1979-BALIKESİR-GÖNEN

5-    SELAHATTİN SAYIN-03 TEMMUZ 1980-ANKARA

6-    GÜLAY BAŞOVA-03 TEMMUZ 1980-ADANA

7-    AHMET ÇOLAK-03 TEMMUZ 1980-ORDU

8-    HASAN YAR-03 TEMMUZ 1980-TRABZON

9-    MECİT ABBASOĞLU-03 TEMMUZ 1980-KARS

10- MEHMET ŞAHİNCİ-03 TEMMUZ 1980-ÇORUM

1  TURAN ŞAHİN-03 TEMMUZ 1980-ORDU

ABDÜDDAR EKİCİ- 03TEMMUZ 1990-GAZIANTEP