4 Haziran 2021 Cuma

TÜRK MİLLİYETÇİSİ ÜLKÜCÜ ŞEHİT TUNCAY ONATÇA

 





TÜRK MİLLİYETÇİSİ ÜLKÜCÜ ŞEHİT TUNCAY ONATÇA

ŞEHİT OLDUĞU TARİH: 04 HAZİRAN 1979

ŞEHİT EDİLDİĞİ YER: İSTANBUL

DOĞDUĞU YER: BAYBURT

MESLEĞİ: İŞÇİ

Aslen Gümüşhanelidir daha sonra Bayburt il merkezine ailece yerleşmişler Bayburt'da dünya gelmiştir. MHP İstanbul Şişli İlçe Teşkilatı üyesiydi. İstanbul’da yalnız yaşıyordu taksicilik yapıyordu.. MHP Şişli İlçe teşkilatına üyeydi. Teşkilatta İşçi masasından sorumluydu. Günboyu çalıştan sonra işten çıkışta hemen teşkilata gider, çalışmalara katılırdı.

Aile ticaretle uğraşır, zahirecilik yapıyorlarrdı. İstanbul'a gelir Gümüşhanelilerin ve ülkücülerin çok yoğun olduğu Gültepe, Ortabayır’a yerleşir. İstanbul’da yalnız yaşardı. Geçimini sağlamak için Gültepe’de ticari bir takside şoförlük yapmaktadır. Taksiciler kulağı delik insanlardır, iki müşterisi takside konuşurken Çeliktepe’de bir muhtarın gecekondu arazisi sattığını duyar. Şişli'nin serdengeçti yiğitlerinden, çocukluk arkadaşı Yusuf Batmaz’la beraber gidip muhtarı bulur, istediği ücreti ödeyerek birer gecekondu arsası satın alırlar. Gecekondu bölgesi komünistlerin Derbent'te yeni oluşturduğu kurtarılmış bölgelerinden biridir. Bunların Ülkücü olduklarını tespit eden komünist gecekondu çetesi, evlerini yıkar, pusu kurarak gecekonduya gelmelerini beklerler.

OLAY GÜNÜ:

Evine gelen Tuncay Onatca’yı, gecekondu enkazının başında kurşun yağmuruna tutarak, 4 Haziran 1979 tarihinde şehit ederler. Tuncay Onatca’nın şu yalan dünyada bir tanede bizim evimiz olsun dediği gecekondu İstanbul'daki son durağı olur. Mübarek na’şı Bayburt’a götürülür il merkezindeki asri mezarlığa defnedilir.

ÜLKÜDAŞIMIZA ALLAH’TAN RAHMET DİLİYORUM

ÖNEMLİ NOT: ŞEHİTLERİMİZLE İLGİLİ ELİNDE BİLGİ, RESİM OLAN VARSA YA DA DÜZELTİLMESİ GEREKEN BİRŞEY VARSA LÜTFEN BANA ÖZEL MESAJDAN YAZSIN. TEŞEKKÜRLER.

TÜRK MİLLİYETÇİSİ ÜLKÜCÜ ŞEHİT MURAT NAMA

 



TÜRK MİLLİYETÇİSİ ÜLKÜCÜ ŞEHİT MURAT NAMA

ŞEHİT OLDUĞU TARİH 04 HAZİRAN 1979
ŞEHİT EDİLDİĞİ YER: ADANA

DOĞDUĞU YER: ADANA

MESLEĞİ: ÖĞRENCİ

20 yaşındaydı. Kanal Mahallesinde ikamet ediyordu. Akşam Lisesinde okuyordu. Bu arada ailesine katkıda bulunmak için çeşitli işlerde çalışıyordu. O dönemde Adana Emniyet Müdürü olan Cevat Yurdakul’un devrimci solcu-komünist militanları koruyup-kollaması ve eylemlerine göz yumması neticesinde ülkücü katliamı yaşanıyordu. Hem katliam, hem de düzmece delillerle ülkücüler suçlanıp, çeşitli işkencelere tabi tutuluyor ve tutuklanıyordu.

OLAY GÜNÜ: 

Ülküdaşımız evine doğru giderken, komünist militanların silahlı saldırısı sonucu ağır yaralandı. Yaralı haldeyken yanına gelen komünist militanlar tarafından kafası taşla ezilmek suretiyle şehit edildi. Cenazesi Adana Asri Mezarlığı'nda toprağa verildi.

ÜLKÜDAŞIMIZA ALLAH’TAN RAHMET DİLİYORUM

ÖNEMLİ NOT: ŞEHİTLERİMİZLE İLGİLİ ELİNDE BİLGİ, RESİM OLAN VARSA YA DA DÜZELTİLMESİ GEREKEN BİRŞEY VARSA LÜTFEN BANA ÖZEL MESAJDAN YAZSIN. TEŞEKKÜRLER.

04 HAZİRAN GÜNÜ ŞEHİT OLAN TÜRK MİLLİYETÇİSİ ÜLKÜCÜLER

 


04 HAZİRAN: ŞEHİTLİĞİNİN YIL DÖNÜMÜ SEBEBİYLE AŞAĞIDA İSİMLERİNİ YAZMIŞ OLDUĞUM ÜLKÜDAŞLARIMA ALLAH’TAN RAHMET DİLİYORUM.

---BU BİR SAĞ-SOL ÇATIŞMASI- KARŞIT GÖRÜŞ KAVGASI DEĞİLDİ. BU TÜRK MİLLETİNİN VAROLUŞ MÜCADELESİ- HAK İLE BATILIN SAVAŞIYDI. DOĞRUDAN TÜRK MİLLETİNİ VE DEVLETİNİ İLGİLENDİREN BİR MÜCADELEYDİ.---

(Not: yanında yazdığım iller şehit olduğu yerdir. Doğduğu memleket değildir. Açıklamalı paylaşımımda doğum yerlerini de veriyorum.)

1- MUZAFFER ILGAR-4 HAZİRAN 1980-KARS

2- OSMAN KAYA-4 HAZİRAN 1980-ÇORUM

3- CEVDET KARAKAŞ-4 HAZİRAN 1981-ELAZIĞ

4- TUNCAY ONATCA-4 HAZİRAN 1979-İSTANBUL

5-YAHYA BARAN-4 HAZİRAN 1980-ÇORUM

6-MURAT NAMA-04 HAZİRAN 1979-ADANA

3 Haziran 2021 Perşembe

TÜRK MİLLİYETÇİSİ ÜLKÜCÜ ŞEHİT YAŞAR KÖKSAL

 



TÜRK MİLLİYETÇİSİ ÜLKÜCÜ ŞEHİT YAŞAR KÖKSAL

ŞEHİT OLDUĞU TARİH: 03 HAZİRAN 1980
ŞEHİT EDİLDİĞİ YER: ISPARTA

DOĞDUĞU YER: AFYON-DİNAR İLÇESİ-TATARLI KASABASI

MESLEĞİ: ÖĞRENCİ

18 yaşındaydı. Isparta’nın Senirkent İlçesinde Endüstri Meslek Lisesinde okuyordu. Senirkent’te ülkücü mücadele içinde yer aldı. Aynı zamanda Okul teşkilatında görev aldı. Hafta sonları ailesinin yanına gidiyordu.

OLAY GÜNÜ: 

Gezmek için gittiği Dinar- Şuhut ilçesine bağlı Karaadilli kasabasında iki komünist militan tarafından uğradığı saldırıda bıçaklanarak ağır yaralanan ülküdaşımız, hastaneye kaldırılırken yolda şehit oldu. Cenazesi Dinar ilçesi- Tatarlı kasabasında toprağa verildi. 

ÜLKÜDAŞIMIZA ALLAH’TAN RAHMET DİLİYORUM

ÖNEMLİ NOT: ŞEHİTLERİMİZLE İLGİLİ ELİNDE BİLGİ, RESİM OLAN VARSA YA DA DÜZELTİLMESİ GEREKEN BİRŞEY VARSA LÜTFEN BANA ÖZEL MESAJDAN YAZSIN. TEŞEKKÜRLER.

TÜRK MİLLİYETÇİSİ ÜLKÜCÜ ŞEHİT KEMAL DURMAZPINAR

 


TÜRK MİLLİYETÇİSİ ÜLKÜCÜ ŞEHİT KEMAL DURMAZPINAR

ŞEHİT OLDUĞU TARİH: 03 HAZİRAN 1978
ŞEHİT EDİLDİĞİ YER: ERZURUM

DOĞDUĞU YER: ERZURUM

MESLEĞİ: ÖĞRENCİ

20 yaşındaydı. Erzurum Mahallebaşı semtinde ailece ikamet ediyordu. Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Enstitüsünde okuyordu. Ağırbaşlı, çevresince sevilen biriydi. Okumayı çok severdi. Okulun Ülkücü teşkilatının yönetiminde görevliydi.

OLAY GÜNÜ: 

Arkadaşlarıyla birlikte ikamet ettiği mahalledeydi… Bir grup devrimci solcu-komünistle kavgaya giriştiler. Göğüs göğse, yumruk yumruğa kavga oluyordu. Kavgadan üstün gelemeyeceklerini anlayan devrimci solcu-komünist militanlardan biri silahını ateşleyerek Ülküdaşımızı kurşunladı. Ağır yaralanan ülküdaşımızı, arkadaşları hastaneye kaldırdı. Bütün çabalara rağmen kurtarılamadı. Ülküdaşımız şehitler kervanına katıldı.

ÜLKÜDAŞIMIZA ALLAH’TAN RAHMET DİLİYORUM

ÖNEMLİ NOT: ŞEHİTLERİMİZLE İLGİLİ ELİNDE BİLGİ, RESİM OLAN VARSA YA DA DÜZELTİLMESİ GEREKEN BİRŞEY VARSA LÜTFEN BANA ÖZEL MESAJDAN YAZSIN. TEŞEKKÜRLER.

TÜRK MİLLİYETÇİSİ ÜLKÜCÜ ŞEHİT MEHMET DURSUN YÖNTEM

 


TÜRK MİLLİYETÇİSİ ÜLKÜCÜ ŞEHİT MEHMET DURSUN YÖNTEM

ŞEHİT OLDUĞU TARİH: 03 HAZİRAN 1980
ŞEHİT EDİLDİĞİ YER: İSTANBUL

DOĞDUĞU YER:

MESLEĞİ: SENDİKACI

44 yaşındaydı. İstanbul Bakırköy’de ikamet ediyordu. Evli ve 2 kız çocuğu vardı. MİSK’e bağlı Türk Petrol ve Kimya Sanayi İşçileri Sendikası’nın İcra Kurulu üyeliği ve teşkilatlandırma Genel sekreteriydi. Daha önceden de tehdit edilmişti. Bunun üzerine ruhsatlı silah almak için müracaat etmiş, yetkililer sana gerekmez diyerek isteğini reddetmişti.

OLAY GÜNÜ: 

Sabah işine gitmek için evinden çıktıktan az sonra, yanına yaklaşan motorsikletli iki komünist militan tarafından kurşunlanarak şehit edildi...Daha önce ruhsatlı silah almak için ilgili yerlere yaptığı müracaatı, 'sizin ihtiyacınız olmaz' denilerek reddedilmişti., Bakırköy'de evinin civarında vurduklarında, olaya ilk önce şahit bile bulunamamıştı. Daha sonra yakalanan Marksist-Leninist bir terörist grubu Ülküdaşımız'ı "sırf MİSK'çi olduğu için öldürdüklerini" açıklamışlardı.

ÜLKÜDAŞIMIZA ALLAH’TAN RAHMET DİLİYORUM

ÖNEMLİ NOT: ŞEHİTLERİMİZLE İLGİLİ ELİNDE BİLGİ, RESİM OLAN VARSA YA DA DÜZELTİLMESİ GEREKEN BİRŞEY VARSA LÜTFEN BANA ÖZEL MESAJDAN YAZSIN. TEŞEKKÜRLER.

TÜRK MİLLİYETÇİSİ ÜLKÜCÜ ŞEHİT MEHMET DURSUN YÖNTEM

 




TÜRK MİLLİYETÇİSİ ÜLKÜCÜ ŞEHİT MEHMET DURSUN YÖNTEM

ŞEHİT OLDUĞU TARİH: 03 HAZİRAN 1980
ŞEHİT EDİLDİĞİ YER: GAZİANTEP

DOĞDUĞU YER: TOKAT-TURHAL İLÇESİ

MESLEĞİ: POLİS

Polis memuruydu, CHP iktidarınca Gaziantep’e sürgün olarak gönderilmişti. Suçu Türk Milliyetçisi olmasıydı. POL-BİR kurucularındandı. Gaziantep Emniyet Müdürlüğü'nde 1. Şube Soruşturma Büro Amirliği'nde polis memuru olarak görev yapıyordu. 28 yaşındaydı. Dört yıllık polis memuru olup, evli ve üç çocuk babasıydı.

 

OLAY GÜNÜ: 

 

Yavuzlar Semti Kılıçoğlu Mahallesi'nde bulunan evinin yakınındaki bir otobüs durağında saat 15.30 sıralarında iki komünist militan tarafından kurşunlanarak şehit edildi. Cenazesi memleketi Turhal Kale Mezarlığında toprağa verildi. 

ÜLKÜDAŞIMIZA ALLAH’TAN RAHMET DİLİYORUM

ÖNEMLİ NOT: ŞEHİTLERİMİZLE İLGİLİ ELİNDE BİLGİ, RESİM OLAN VARSA YA DA DÜZELTİLMESİ GEREKEN BİRŞEY VARSA LÜTFEN BANA ÖZEL MESAJDAN YAZSIN. TEŞEKKÜRLER.

 

TÜRK MİLLİYETÇİSİ ÜLKÜCÜ ŞEHİT YUSUF KAYA

 


TÜRK MİLLİYETÇİSİ ÜLKÜCÜ ŞEHİT YUSUF KAYA

ŞEHİT OLDUĞU TARİH: 03 HAZİRAN 1980
ŞEHİT EDİLDİĞİ YER: ALMANYA

DOĞDUĞU YER:IĞDIR

MESLEĞİ: ÖĞRENCİ

 

Not: buradaki bilgiler, Mehmet Kavalcı vasıtasıyla Recep Küçükizsiz'in yazısından tarafıma aktarılmıştır.

17 yaşındaydı. Liseyi takdirname alarak bitirdikten sonra vatanına ve milletine olan hizmet aşkı, şanlı tarihe olan sevgisi sebebiyle subay olmak istemişti. Bunun için de harp okulu imtihanlarına girmiş, binlerce aday arasından sıyrılarak, okulu kazanan sayılı kişilerden biri olmayı başarmıştı. Yusuf, bu başarısının sevincini kendisiyle paylaşmak ve böylelikle de kendisini bir tür mükafatlandırmak isteyen ağabeyinin daveti üzerine üç aylık turist vizesiyle Almanya’nın Hamburg şehrine geldi. Misafir olarak bulunduğu bu yabancı memlekette hiç yalnızlık çekmiyordu. Çünkü Hamburg Ülkü Ocağı’nda görevli olan ağabeyi aracılığı ile tanıştığı Ülküdaşları, hemen çevresini sarmışlardı.

 

OLAY GÜNÜ: 

 

Türkiye’den binlerce kilometre uzağa, Almanya’ya gezmeye gelmişti. Ama şimdi, hastanede yatan yaralı bir arkadaşının başında sabaha kadar nöbet tutmaktan geliyordu. Bu nasıl bir düşmanlıktı ki, komünist militanlar Ülküdaşımızı hastanede de öldürebilirler endişesiyle tedbirler alınıyor, devamlı başında nöbet tutuluyor, bir dakika bile yalnız bırakılmıyordu. O da severek ve isteyerek koşmuştu nöbet tutmaya fakat hain tuzakların buralarda kendisi için de kurulduğunu nereden bilecekti ki... Tam bu sırada Yusuf’un karşısında birden bire genç bir şahıs belirdi. Ona, -Ayağa kalk ve hemen dışarı çık dedi. Önce ne dediğini de, ne olduğunu da anlamadı Yusuf. Daldığı fikirlerden sıyrılırken şaşkındı. “Bu da kim?” der gibi şöyle bir baktı. Sonra da durumu kavrayıp yumruklarını sıkarak yerinden kalktı ve “defol lan” diyerek karşısındakini kovdu. O genç dışarı çıkarken, olanları seyreden yan masadaki birkaç Türk hemen Yusuf’un yanına gelip: -Aman kardeşim, bunlar sana bir kötülük edecekler. Burada otur ve sakın dışarı çıkma, bunlar kalabalık gelmişlerdir, dedi. Bütün vücudu çelik bir yay gibi gerilmişti Yusuf’un. Kovduğu şahıs dışarı çıkıp arkadaşlarıyla konuştuktan sonra tekrar tekrar yanına geliyor ve tehditli sözlerle onu dışarı çağırıyordu. Bu arada Yusuf, kapının önünde durmuş kendisini gözetleyen birkaç kişiyi daha fark etti. İyice gerilmişti sinirleri. Ani bir kararla, “Bunlar beni dövdüklerinde ellerine ne geçecek, ne değişecek” diyerek ayağa kalktı. Hızla kapıya yöneldi. Daha dışarı adımını atarken beraber üzerine kuduz köpekler gibi saldırdılar. Yusuf, yamandı. Tuttuğunu yıkıyor, vurduğunu yere deviriyordu. Ama hepsi birden tepesine çullanınca baş edemez oldu, ayağı kayıp yere düştü. Yerden kalkmaya çabalarken komünist militanlardan biri belindeki silahı çıkarıp Yusuf’a kurşun yağdırmaya başladı. Vücuduna beş kurşun isabet eden Yusuf, al kanlara boyandı. Oracığa seriliverdi boylu boyunca. Mc. Donald’ın önü kavga sırasında tamamen boşalmıştı. Komünist katiller süratle oradan kaçtılar. Yusuf, öylece kala kalmıştı kaldırımın üstünde. Kimse yaklaşmaya cesaret edemediği gibi polis de yoktu ortalıkta nedense. Halbuki bu olay başlayalı yarım saat olmuştu. Daha sonra Yusuf’u yakındaki bir hastaneye kaldırdılar. Ottmarschen Hastanesi’nde ilk müdahale yapıldığında Yusuf komaya girmişti. Şahadet şerbetini içeceği 3 Haziran’a kadar da komadan çıkmadı. “Onlara ölüler demeyiniz, onlar diridirler.” Iğdır, Iğdır, ey serhat şehri Iğdır... Rahmi Ağbulut’ların, Ali Aras’ların şehit düştüğü Iğdır... Senin ne kutlu toprağın var ki, bir civanın da Almanya’da şehit oldu. Cenazesi günlerce morgda kaldı Yusuf’un. Çünkü o yıllarda vatana cenaze nakli o kadar kolay değildi. Sonunda muameleler tamamlandı ve tabutu büyük bir merasimle Hamburg dan uçağa verildi. Önce Ankara’ya, oradan da Erzurum’a gitti. Erzurum Ülkü Ocakları’nın mensupları otobüsle eşlik ettiler Yusuf’a, taa ana kucağı, baba ocağı Iğdır’a kadar... Her yerde olduğu gibi Iğdır’da da sıkıyönetim vardı. Askeri, polisi, komünisti hepsi bir olup Yusuf’u Iğdır’a sokmamak için ellerinden geleni yaptılar. Şehrin girişinde bekleyen Sıkıyönetim görevlileri Yusuf’un cenazesini kaçırıp, gece vakti bir dağ köyünün mezarlığına defnetmeye kalktı. Hem de gerekçe olarak “şehrin huzurunu bozmamayı” göstererek. Fakat, ayrılır mı gönül candan... Iğdır evladını istiyordu. Olaydan haberdar olan bütün inananlar Iğdır sokaklara döküldü ve şehit Yusuf’un başka bir yere gasilsiz, namazsız defnedilmesine engel oldular. O gece Yusuf, evlerinin yakınındaki bir caminin teneşirliğine kondu. Yaz sıcakları başlamış ortalık cayır cayır yanıyordu. Lakin o gece ilahi işaret tecelli etti. Hakk, şehidini rahmeti ile karşılamıştı. Sabaha kadar yağmur yağdı. Yusuf, ertesi gün binlerce müslümanın dua ve tekbirleriyle toprağa verildi. Yaşasaydı bugün Türk milletine hizmet eden ordumuzun şerefli subaylarından biri olacağından şüphe etmediğimiz Yusuf, hayatının baharında bir genç iken yitirilmişti. O, keskin bir zekaya sahip, aydın insan olmanın zaruretini idrak etmiş, devamlı okuyup araştıran biriydi. Daha geldiği ilk günlerde Hamburg’daki kütüphaneleri sormuş, soruşturmuş ve buralardan istifade edebilmek için gidip kaydını bile yaptırmıştı. Ağabeyi vefatından sonra masasının üzerinde onun henüz tamamlayamadığı bir şiirini buldu. SESLENİŞ Yarınlar bizimdir bizim olacak Tanrının askeri milletim ancak Gökleri süsleyen o mavi sancak Yine Bozkurt başlarıyla süslenmelidir.

ÜLKÜDAŞIMIZA ALLAH’TAN RAHMET DİLİYORUM

ÖNEMLİ NOT: ŞEHİTLERİMİZLE İLGİLİ ELİNDE BİLGİ, RESİM OLAN VARSA YA DA DÜZELTİLMESİ GEREKEN BİRŞEY VARSA LÜTFEN BANA ÖZEL MESAJDAN YAZSIN. TEŞEKKÜRLER.

TÜRK MİLLİYETÇİSİ ÜLKÜCÜ ŞEHİT ALİ KOÇ

 


TÜRK MİLLİYETÇİSİ ÜLKÜCÜ ŞEHİT ALİ KOÇ
ŞEHİT OLDUĞU TARİH: 03 HAZİRAN 1980

ŞEHİT EDİLDİĞİ YER: KAYSERİ

DOĞDUĞU YER: KAYSERİ

MESLEĞİ: ÖĞRENCİ

18 yaşındaydı. Ailece Plevne(Mevlana) Mahallesinde ikamet ediyordu. Endüstri Meslek lisesin öğrenciydi. Plevne Mahallesi Ülkü Yolu Derneği başkanıydı.

OLAY GÜNÜ: 

2 Haziran 1980 Salı günü yanında Feyzullah Pekaslan isimli arkadaşıyla geziniyordu. Önlerine 3 devrimci solcu-komünist militan çıktı. Önce sözlü sataşmada bulundular. Arkasından silahlarını ateşlediler. Ülküdaşımız Ali’ye 3 kuşun isabet etti. Ağır yaralanan Ali’yi tesadüfen oradan geçmekte olan bir polis hastaneye kaldırıldı. Hastanede bütün müdahalelere rağmen kurtarılamayarak 3 Haziran’ın ilk saatlerinde şehit oldu. Babası oğlunu acısına dayanamayarak 27 gün sonra vefat etti. Annesi ise acısından felç oldu.

ÜLKÜDAŞIMIZA ALLAH’TAN RAHMET DİLİYORUM

ÖNEMLİ NOT: ŞEHİTLERİMİZLE İLGİLİ ELİNDE BİLGİ, RESİM OLAN VARSA YA DA DÜZELTİLMESİ GEREKEN BİRŞEY VARSA LÜTFEN BANA ÖZEL MESAJDAN YAZSIN. TEŞEKKÜRLER.